Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Onları asla hiç sevmemezlik yapmadım

Resim
Güneşe gülle at, karartır mı hiç?  Allah sevmediğini yaratır mı hiç?  İnsan olan insan darıltır mı hiç?  Haksızlık haksızın özünden olur . Neşet Ertaş İki kızım bir oğlum var. Birini diğerine değişmem, hepside canımın bir parçası. Kader ikisinden ayırdı, günahı elbet bana ait. Ama her şeye rağmen baba - evlat ilişkisini sürdürebilmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Biliyorum; bana öfkeliler, bana kırgınlar ama şununla beni itham edemezler: Onları asla hiç sevmemezlik yapmadım! Onları hep çok sevdim ve de hep seveceğim. Tek arzum; kardeşlerin birbirini çok sevmesi ve birbirine sıkıca tutunması. Bugüne de not düştük be ustam! Günlerden 2017 Şubat'ın son Salısı..

Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun

Resim
Kayserinin bir köyünden İstanbul’a giden yeni evli bir gencin, tek başına köyünde bıraktığı karısının, ondan hiçbir haber alamaması üzerine yaşadığı acının, feryada dönüşmesidir bu türkü. Kayseri ve köylerinden yazları büyük şehirlere inşaatlarda çalışmak için giden erkekler, havaların soğumasıyla birlikte biriktirdikleri paralarıyla evlerine, köylerine dönerler. Kayserili bu güzel köylü gelinin, yakışıklı kocası da çalışmak üzere İstanbul’a gitmiş ama zaman geçip kış olmasına rağmen bir türlü geri dönmemiştir. Güzel gelinin çocuğu da olmadığı için bir başına kalmıştır köyünde ve hasretlik içini yakıp kavurmaktadır. Aradan yedi yıl geçmiş, gidenler geri dönmüş ama bizim gelinin eşi bir türlü dönmemiştir köyüne. Bu arada köy yerinde “kocan İstanbul’da başkasını buldu” diye dedikodular da dolanmaya başlamıştır. Bunlara inanmasa da güzel gelinin içine bir ateş daha düşmüştür artık. Bir gece rüyasında kocasının güzel kadınlar arasında pek de keyifli olduğunu görür ve kan ter içind

Almanya'dan Mektup Var (12)

Resim
Mehmet dayı, annem senin yanında eğer bir şey olursa ona senin bakman lazım. Ablana iyi bak. Anne kendine iyi bak. Tek (sadece) az bir şey bekle. On sekiz yaşına gireyim, o zaman bizim yanımızdasın. İki üç sene bekle o zaman yanımızdasın. Tekrar diyorum kendine iyi bak.Seni çok özledim. Şimdi yanımda olmanı çok istiyorum. Seni seven oğlun  Cengiz

Almanya'dan Mektup Var (11)

Resim
Sevgili Anneciğim, Nasılsın, iyi misin? Seni çok özledim. Anne sen bizi hiç merak etme. Sanki biz senin yanındaymışız gibi ya da buraya okumak için gelmişiz gibi düşün. Şimdi sen yazmışsın ki, ben burada her gün ağlıyorum. İşte o zaman biz çok üzülüyoruz.  Cengiz sana kırgın da değil, ben Cengiz'e her şeyi anlattım. Anne yine söylüyorum, aklın hep bizde olmasın. Seni hep özleyen oğlun Oğuz Anneciğim, Allah'tan tek istediğim senin rahatlığın. Biz yanındaymışı gibi rahatına bak. Ağbimin dediği gibi ben sana kızgın değilim ama yanında olmak isterim.  Biliyorum bizi çok özlüyorsun, bizde senin gibi çok özlüyoruz seni. Biz seni hiç unutmayacağız. Herkese selam ederim. Seni seven oğlun Cengiz

Almanya'dan Mektup Var (10)

Resim
Sevgili Anneciğim, Sen rahat mısın, orada havalar nasıl? Her gece seni düşünüyorum Annem! Şimdi ne yapıyordur diye merak ediyorum. Anneciğim seni çok özledim. Bizi merak etmeyin. Hoşçakal sevgili anneceiğim. Cengiz Zeynep hanım, Çocuklarını hiç merak etme, size ne zamandır yazmak istedim fırsat olmadı. Çocuklar çok iyiler, çok iyi yetiştirmişsin, onlardan çok memnunum. Sizin içinizin rahat olması için yazıyorum. Tek sorun mektuplarınızda biraz acıklı yazıyorsunuz, çocuklar allak bullak oluyorlar. Sizi çok iyi anlıyorum, her şeyden öne bende bir anneyim. Size çocuklarımın üstüne yemin ederim eğer onlar öz evlatlarımdan ayırıyorsam... Her şeyden önce Allah korkusu var. Sakın onları merak etme. Oğuz Türkiye'deki gibi çok çalışkan,Cengiz de iyi. Sii unutmuş değiller, zaten ben buna müsaade etmem. Çok selamlar... Semahat

Almanya'dan Mektup Var (9)

Resim
Sevgili Anneciğim,  Uzun zamandır mektup yazamadığım için özür dilerim., derslerimize çalışıyorduk. Ayrıca babam bizi sünnet ettirdi. Kısa bir tatilden sonra okulumuza başladık. Anneciğim seni çok özledik.  Oğlun Cengiz Kıymetli Anneciğim, Türkiye'de en çok istediğim topa gitmekti, burada gidiyorum. Sınıfımda çalışkanlardan biriyim. Burada bizi merak etme, durumumuz çok iyi. Tek düşüncemiz sensin.Allah izin verirse altıncı ayın sonlarına doğru oradayız. Oğuz 08.05.1989

Almanya'dan Mektup Var (8)

Resim
Anneciğim nasılsın, iyi misin? Anne, bizim için gerekli olan bir şey var. Senin Noterden imzan lazım. Onu bize gönder lütfen. Anneciğim bu yazdığımı unutma, bizim burada kalmamız için senin Noterden imzan gerekiyor. Biz burada iyiyiz. Okulumuz, Camimiz ve hafta dört gün Almanca kursumuz var. İnşallah sende orada iyisindir. Anne en yakında Allah izin verirse yakında Kuran'a geçeceğim. Anne o imza işini unutma. Ellerinden öperim. Oğuz 

Almanya'dan Mektup Var (7)

Resim
Sevgili Anneciğim,  uzun süredir arayamadığım için özür dilerim. Kızmakta çok haklısın. Affına sığınıyorum. Ana, bayramın iyi geçti mi? Mehmet dayım askere gideceği zaman haber et emi! Allah ona öyle sabır ve kuvvet versin ki, askerde zorluk çekmesin. Beni soracak olursan ben sizleri özledim. İçimde hasretle duruyorum. Anacağım bir ay sonra işe başlayacağım. Bak gün geldi, oğlun Oğuz büyüdü ve çalışıyor. Allah'tan bir şey gelmezse seni yaşatacağım. Çünkü buralarda senin için duruyorum. Biliyorum okuyup adam olmamı isterdin ama olmadı, kısmetim böyleymiş. Neyse yazmaya doyum olmuyor... Oğuz 15.06.93

Avusturya'dan Mektup Var

Resim
Ablacağım, telefonda konuştuğumuzda Oğuz gilden mektup aldığını söylemiştin. O zaman sormayı unuttum. Nasıllarmış, iyilermiymiş? Kadınla geçiniyorlarmıymış? Mutlu günler dilerim. Sizi seven kardeşiniz. Gülay / Avusturya

Almanya'dan Mektup Var (6)

Resim
Sevgili anneciğim nasılsın? Ağabeyimle her gün seni düşünüyoruz. Sana bir şey gönderemediğimiz için özür dileriz. Sana söz veriyoruz bundan sonra hep mektup yazacağız. Bir kere ağabeyim bir kere ben... Anneciğim biz hep seni düşünüyoruz sende bizi unutma. Bizim için göz yaşı akıtma. Hep güzel ve sevinçli yaşa Anneciğim. Cengiz. 1992 Duisburg

Almanya'dan Mektup Var (5)

Resim
Anne biz sana mektup yazamıyoruz ama mektuplarını hep alıyoruz. Neden yazamıyoruz; çünkü baba bu sıralar işsiz ve hep evde. Ondan lütfen üzülme. Biz sana mektup yazamasak da seni hiç unutmayacağız bunu bilmeni isterim. Çünkü sen bizim annemizsin. Oğuz Anne bizim için göz yaşı akıtma. Orada aynı çocukların varmış gibi yaşa. Sana yazmıyoruz diye üzülüyorsun biliyorum. Anne sana söz vermiştim telefon edeceğim diye. Kulubeye girdim, Türkiye'nin ön numarasını unutmuşum. Biliyorum; arkadaşlarından sor diye demiştin ama unuttum. 5 mark attım, ön numarayı yanlış çevirince para sıfırlandı. Şimdi sana yazacağım sana doğru mu diye, öteki mektupta cevap yaz. 0090? Cengiz

Almanya'dan Mektup Var (4)

Resim
Sevgili Anneciğim nasılsın, iyisin inşallah! Bizi çok sevdiğini biliyorum ve bizim için ağladığını da biliyorum, ağlamana hiç gerek yok. Sen kendi yaşamını yaşa bizi hiç düşünme. Gökhan Okan nasıl iyi mi peki? Gökhan ana okulana başladı mı? Onlar için çok seviniyorum. İnşallah onlarda büyür adam olur bir Aile açar (kurar). Bizim gibi inşallah ayrılmazlar! Ama bizde tek iki üç sene ayrıyız,sonra bir aile olacağız. Senin yanında yaşayacağız ve güzel bir aile olacağız. Yavaş yavaş mektubumu bitirmem lazım, kendine iyi bak anneceğim. Cengiz Anne, Cengiz'in yazdığı tam doğru değil. Türkiye'ye gelmemizle ilgili. Biliyorsundur belki, dedem öldü ondan babam Türkiye'ye gitti ve çok para gitti. Burada bizim paramız kalmadı ama Allah'tan ümit kesilmez. Belki geliriz. Biz seni görmesek de sen bizim kalbimizdesin.  Allah üzerine yemin ediyorum biz burada çok rahatız. Belki haberin var Hasan ve Hüseyin amcam a burada. Hasan amca

Almanya'dan Mektup Var (3)

Resim
Sevgili anneciğim, Satırlarıma başlamadan önce selam eder ellerinden öperim. Nasılsın iyi misin anne? Biz çok iyiyiz. Biz çok rahatız burada, seni çok özledik burada. Biz burada okula gidiyoruz.Resim çektirdik sana göndereceğiz. Anne sana yine yazacağız. Yine söylüyorum sen hiç üzülme. Anne Cengiz diyor ki, ben annemi çok özledim. Hadi anne hoşçakal. Resimdeki büyük adam dedem oluyor. Buradaki annemin babasıdır. Oğuz Oğuz'un ve Cengiz'in dedesiyim ben . Kızım çocukları hiç merak etme. Pek emniyetteler. Hepinize selam ederiz. Acele cevap bekleriz. Altına imza atıyorum Oğuz'u dedesi Hoşçakalın. Kadir Akbey Pazartesi 5.10.1987

Almanya'dan Mektup Var (2)

Resim
Anne şimdi biz üç hafta tatilindeyiz. Bu mektubu o zaman yazdık. Biz bu tatilde Camiye de gidip geliyoruz. Anne buranın adresi: Wanheimer str. 89 Duisburg / Batı Almanya Cengiz 25.03.1988

Almanya'dan Mektup Var (1)

Resim
Anneciğim biz seni çok özledik. Biz sana mektup yazamadık, çünkü adresini kaybettik. Şimdi sana yazıyoruz ve yazacağız da... Babamlar hiç annene mektup yazmayın demiyorlar. Oğuz Mektup yazamadığımız için özür dilerim, çünkü adresini kaybettik. Anneciğim bizde senden mektup bekliyorduk, mektup yazabilmek için. Ağbim biraz Almanca biliyor bende yavaş yavaş öğreniyorum. Cengiz 1988 Duisburg Bugüne notumuzu  geçmişten bir anıyla düşmüş olalım. Günlerden 21 Şubat 2017

Gurbet öyle uzaktan görüldüğü gibi değildir

Resim
"Dönemeyeceğimi anlayınca memleketten bir fidan ve biraz toprak getirdim. Berlin'de bir parka diktim. Şimdi onun gölgesinde yaşlanıyorum." Bazıları şu gurbetçilerin 'dönememe' geyiğine anlam veremiyorum diyor. Böyle diyenlere aslında hiç kızmamak gerekiyor. Zira; insan bilmediği, hissetmediği, acısını çekmediği bir şey hakkında ancak bilmeden anlamadan yorum yapabilir. Her gurbetçinin sılaya dönemeyişi ile ilgili ayrı bir hikayesi vardır. Herkesin sebepleri farklıdır. Zora gelemiyorlar gibi sığ yorumlar da yanlış. Bu insanlar dilini, kültürünü, tarihini bilmedikleri bir yere gelerek zaten zoru başarmışlar zaten. Herkes bilir ki, bir gün memlekete temelli dönecekler ama bu büyük bir ihtimal uçağın bagajında olacak. En basitinden bir misal vereyim; Yirmili yaşlarında Almanya'ya gelen biri zamanla evlenmiş barklanmış çocuk sahibi oluş. O çocuklar okula gitmiş, büyümüş iş hayatına atılmış daha sonra evlenmiş. Onların da çocukları olmuş. İlk gi

Doğada soyu tükenen tür: İnsan

Resim
İnsan oğlunun bugünkü dertlerinden, sıkıntılarından çıkaracak tek bir kaynak ''tabiat'' gibi görünüyor. İnsan oğlu tabiattan geldi ve tabiatın içindeki nimetleri iyi kullanarak bugünkü medeniyeti kurdu. Hatırlayınız; sivri taşları kesici alet olarak kullandı, daha sonra taşı dövdü, demiri dövdü kendisine daha değişik yaşam gereçleri icat etti. Ancak, icatları geliştikçe insan oğlu tabiattan yavaş yavaş koptu. Adeta unuttu. Unuttuğumuz ve ondan uzaklaştığımız için de ona zarar veriyoruz. İnsanın doğayla bütünleşmesi kadar huzur verici bir şey olmaması gerek. Yaradanın bize sunduğu en büyük nimet doğa. Biz maalesef, bırakın doğada yaşamayı, artık küçük cep aletlerinin içinde yaşıyoruz. Sonra öfkeleniyoruz yeşil soğanın kilosu 12 TL olmuş diye. Doğada soyu tükenen tür olarak biz insanları görüyorum. Bilmem yanlış mıyım? Dedem diyor ki, atalarının adlarını, kim olduklarını unutanlar, kötülük yapmaktan utanmazlarmış. Cengiz Aytmatov Ben Oğuz Ağca, Bugü

Ne çok günler geride bıraktım, zaten yokmuşlar

Resim
Ben hiç kimseye bir şey söylemedim.  Ne sitem ettim ne de kırgınlığımı belli ettim.  Sadece yazdım.  Bundan sonra da hep yazacağım. hayatta yapmam dediklerin bir liste halinde uzayıp gidiyorsa, ne sen sen gibi olursun nede hayat sana adil ve gerçekçi olur.. Eskiden kalma bir hayal var, hafızamı meşgul eden Loş bir mekanda sana şiirler okuyorum İncir reçeli de koymuş masaya garson Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu da sarmış etrafı bir kadeh sessizlik doldurdum, daldım gittim semaya. dünya derdi sarmış dört yanımı yaşamayı öğrenemedim hala.. Sahip olduğumu terk edip, sahip olamadığıma sıkı sıkı tutunuyorum Bu yaşam yolunda kendini bilmek ne zormuş Herkes kendisinden esirgenen şeyler hakkında saplantılıdır Benim saplantım sahibin olamayışıma  bu gerçekten ben miyim, yoksa aynadaki yansımam mı? ya gözlerimdeki heyecan o da mı sahte? mutsuz olan sen misin yoksa ben mi? bunu sorgulayacak kadar hakkım yok mu üzerimde. sen giderken ben ışıkları