Kayıtlar

Aralık, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şehide veda

Resim
Sabah 10 gibi ofise geldim, megafondan Kuran tilaveti sesi geliyor. Önce camiden geldiğini düşündüm. Herhalde Beşiktaş şehitleri için camilerde Kuran okutuluyor dedim. Sonra biraz daha kulak verdiğim de, sesin cami tarafından gelmediğini anladım. Ofisin dışarı bakan kısmı tamamen cam. Sesin hemen köşedeki apartmanın önünden geldiğini anladım. Sokağın girişini bir polis arabası tutmuş, önünde de biraz kalabalık vardı. Civardaki binaların pencereleri Türk bayrakları ile süslenmiş. Aşağıya indim sokağın girişine doğru yürüdüm. Sokağın başına gelince büyük bir kalabalığın olduğunu gördüm. Bu kalabalık o kahpe saldırıda şehit düşen polislerden biri için toplanmış. Apartmanın önüne belediye bir taziye çadırı koymuş. Anne baba henüz daha benim yaşımda. Aslen Çorumlular. Şehit olan yiğidimiz ise ailenin ilk çocuğu. Kuran tilaveti, salavatlar derken... Konvoyla birlikte şehidimiz baba evine helallik için getirildi. İki otobüs meslek arkadaşı geldi onunla. Hepside henüz daha

Ufukta Almanya var

Resim
Hayat burada zorlaştı. Çalışmak; ucuz paraya çalışmak dahi zorlaştı. Oysa ne hayallerle gelmiştim memlekete. Büyük ihtimal Almanya'ya çalışmak için geri döneceğim. Bir iki yıl çalışıp borç harçtan kurtulmak gerekiyor. Elbette bu kararımda beraberinde başka sıkıntıları getirecek. Ama insanın kendine olan öz güvenin kaybolması en büyük sıkıntı. Çaresiz, güçsüz hissi derinleşip seni de içinde yok etmeden bir şeyler yapmak gerekiyor. Aklıma 60'lı yıllarda gurbete iş için giden babalarımız dedelerimiz geldi. Gurbet eskiden gurbetmiş. Bir mektubun cevabı 2 ay sonra gelirmiş. Allah'tan her şeyin hayırlısını dileyelim. Bugün günlerden salı, Aralık'ın ilk salısı.

İnsan şükretmesini bilmiyor

Resim
Kalem dertlidir yazar, dil sevdalıdır söyler. Başımıza bir iş geliyor hemen karamsarlığa kapılıyoruz, bu durumun tek bizim başımıza geldiği hissine kapılıyoruz adeta. Bir arkadaşım vardı.. Bundan yıllar önce, kendince eğri bulduğu burnunu tek sıkıntısı olarak görüyordu. Gerçekten de tek sıkıntısı bu olduğu için bu durumu büyüttükçe büyütüyordu. Gitti operasyon geçirdi, daha mutlu mu oldu? Hayır! Düşünün; El ayağı var, sağlık sorunu yok, işi gücü var, başını sokacağı bir evi var, sevdikleri etrafında ama şükretmesini bilmiyor. Ya da şöyle diyelim; yeterince şükretmesini bilmiyor. Bu hepimiz için geçerli. Ne yapıp ne ediyoruz, kendimizi şükretmekten alıkoyuyoruz. İnsan yediği lokmaya, aldığı nefese, içtiği suya şükretmeli. Çevresine bakıp,ülkesinin bir Suriye, bir Irak, Libya gibi olmadığı için şükretmeli. Allah'a verdikleri her şey için sonsuz şükürler olsun! Şükürler olsun, bu Kasım ayının son gününde bu notu da düşebildik.