Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çekmeceler

Resim
Zenne filmiyle dikkatleri üzerine çeken  Caner Alper ve Mehmet Binay'ın yeni filmi. Bu filmde aşırı kasıldım desem yeridir. Zira kaybolmuş insanlar, kaybolmuş hayatlar beni her zaman çok etkiler. İzlemesi pek kolay olmayan ve enteresan ters köşesi ile güzel bir film. Küçük bir kızın ergenliğinden itibaren ailesi tarafından gördüğü muameleden hayatı boyunca nasıl takıntılara ve sorunlara sahip olabileceğini gözler önüne seren sağlam film. Çekmecelerini açması gereken bir baba, ve çekmecelerini açması için anahtar arayan çırpınan bir kız çocuğu. Açmaktan ya da açılmasından korktuğumuz çekmeceler, kilitler ve  anahtarların olduğu bir hayatı var her insanın. Bazı çekmeceler kilitli kalır, nedenler ve cevaplar orada gizlidir. Üzerinde durmadığımız, geciştirdiğimiz, konuşmadığımız her şeyin yarattığı travmaları görebiliyoruz bu filmde. Hayata dair gizlediğiniz, kendinize bile itiraf edemediğiniz her şey için izlenmesi gerek. Korkmadan çekinmeden senin ,benim ,karşı komşunun y

Türk Lolita'nın kayıp hikayesi (2)

Resim
Neslihan, banyodan çıkıp mutfağa gitti. Fincanına kahve döktü. Şeker katmazdı, biraz süt döker hepsi o kadar. Kahvesini yudumlarken akşamdan sardığı sigaralardan birini yaktı. Aklına annesi geldi tekrar. ‘’Lanet olsun senin gibi anneye!’’ dedi farkında olmadan sesli bir biçimde. Neslihan henüz on üç yaşındayken Serkan diye bir erkek arkadaşı olmuştu. Nasıl olmuşsa annesinin bu durumdan haberdar olmuştu. Büyük olay çıkarmıştı. On üç yaşında bir kızın flörtünden nolurdu diye düşündü. Bunun için evde büyük fırtınalar koparmaya değer miydi? O günden sonra Neslihan diye seslenmiyordu annesi kendisine. Kız Orospu diye çağırıyordu sürekli. Neslihan bu aşağılanmayı hazmedemiyordu. Odasına çekilip yorganın altında saatlerce ağladığı oluyordu. Bir anne nasıl bu kadar acımasız olabilir diye düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Neslihan doğuştan esmer tenliydi. Annesi, bu baba tarafına çekmiş diye dışlıyordu adeta onu. Oysa ablası Gülhan öyle miydi? O annesinin beyaz tenli meleği

Hüzünlü Kalp

Resim
Bu hayatta her şey insan içindir yazımda , insanın kimseyi kendinden fazla sevmemesi gerektiğini yazmıştım. Ne olursa olsun insan başına ne gelirse gelsin yaşadığı hayatı sevecek bir neden bulmalı. Bunun için de ilk önce kendini keşfetmeli. Bugün kötü bir haber aldım, içim burkuldu. İnsan hakikati göremediği zaman üzülür. İnsan en sevdikleri tarafından vurulunca çaresiz kalır. Bütün bedeni hüzün kaplar. Hüzün gözün ağlaması değildir, hüzün kalbin ağlamasıdır. Türkiye'de bulunduğum dönemde bir avukatlık bürosunda çalışıyordum. Bir gün ofise otuzlu yaşlarda, işi gücü olan güzel bir kadın geldi. Avukat hanımla birebir görüşmek istedi. Benim odam hemen yakında olduğu için kadının yürek çığlıklarını duyabiliyordum. Kocasının hayatında bir başka kadın varmış. Adamı yakalamış ama affetmiş çok sevdiği için. Adamı çok sevdiği her halinden belli oluyordu. Ona öfke kusarken bile adeta onsuz yapamam diyordu gözleri. Olay bu haliyle kapandı sanırken, adam boşanma davası açmı

Türk Lolita'nın kayıp hikayesi (1)

Resim
Deniz manzaralı yazlık evin terasa bakan pencerenin perdenin tüllerine çıplak bedenini sarmış, ağzında sigara denizin kıyıya vurduğu dalgaları izliyordu.  Yatağın içinde tıpkı onun gibi çıplak bir adam adını sesleniyordu. Neslihan, Neslihan… Duymuyor musun beni hayatım! Neslihan sesin geldiği yere doğru kafasını çevirdi.  Bir adam yatıyordu çırılçıplak yarı dik durur vaziyette.  Yüzü belirgin değildi.  Kim olduğunu çıkarmaya çalışıyordu.  Kimdi bu adam?  Yatağında ne işi vardı?  Neden ikisi de çıplaktı? Uzun zamandır sık sık gördüğü rüyadan uyandı Neslihan.  Neden sürekli aynı rüyayı gördüğüne anlam vermeye çalışıyordu.  Rüyasına giren adamın kim olduğunu çok merak ediyordu.  Neden yüzü belirgin değildi.  Neden hep aynı rüyayı sık sık görmeye başlamıştı?  Bir türlü anlam veremiyordu. Kalktı yatağından, mutfağa gidip akşamdan hazırladığı kahve makinasının düğmesine bastı.  Kahve aroması bütün eve yavaş yavaş yayılırken o da banyoya gitti, yüzünü y

Unutmak zordur unutamayanlar iyi bilir

Resim
Unutmak zordur unutamayanlar iyi bilir. Tıpkı bir gölge gibi insanı hiç terk etmeyen bir histir unutamamak. Bunu okuyan kişi; Belki seni tanımıyorum...Şu an kiminle nerede neler yapıyorsun bilmiyorum.. Ama tek bildiğim; Bu dünyada yaşayan herkes gibi senin de unutamadıkların oldu. Unutulmayan aslında anılardır. Yaşanılan güzel günlerdir. Khalil Gibran şöyle der; Birine çarpılmak bir dakika sürer, beğenmek bir saat ve sevmek bir gün... ancak birini unutmak bir ömür. Gün geçse, ay geçse yıl geçse hatta koca bir ömür geçse de unutulmuyor bazı şeyler. O her neyse unutamadığın, ondan kaçabilirsin belki ama anılarından asla kaçamazsın. İnsan sevdiğini veya bazende acı yaşanmışlıkları unutamaz, unutmuş gibi yapar. Zaman gelir yorulur ve vazgeçer bile ama asla unutmaz. Unuttum sanırsın. Kafandaki her şeyi sildin zannedersin. Ama o unuttuğunu sandığın şey, karşına bir gün aptal bir cümlenin içinde yer alarak mideye giren kramplar şeklinde tekrar zihinde canlanır. Unutamamak... U