Sen yaralı değilsin ki bilesin


Dün gurbette yaşayan bir arkadaşımın paylaşımına Türkiye'de yaşayan biri şöyle yazmış: ''Sizi kimse orada zorla tutmuyor, çıkıp gelip burada yaşayabilirsiniz.''
Çok bilmiş!

Gurbette yaşayanlara yönelik Türkiye'de yaşayanların zihinlerinden dillerine dökülen daha nice sözler duydum. Hepsi hoşgörüsüz ve ön-yargılı...
Bir defa bizler kader diye bir şeye inanıyoruz.
Gurbette insanları kimse orada zorla tutmuyor evet ama kader diye de bir şey var.
Belki de kaderleri orada tutuyor nereden biliyorsun.

Adam 1963'te tek başına gitmiş, bugün 4. nesil orada yaşıyor.
Hiçbir şekilde asimle olmamış, dininden, bayrağından, vatan sevgisinden ödün vermemiş.
Sen ise bozuk Türkçesi ile dalga geçiyorsun. Utan biraz!
Kolay mı öyle bırakıp gelmek!
Sen daha gündelik alışkanlıklarından vazgeçemiyorsun ama karşındakine 50 yıllık geçmişini sil gel diyorsun.

Kimse oradaki insanların içlerindeki yangını bilemez!
Gördün işte, Rotterdam 'da hiçbir yerden talimat almadan bakanı korumak için binlerce gurbetçi oraya birikti.
Büyüklerimiz anlatır; 74 Kıbrıs harbinde Türkiye'ye ambargo uygulanırken kahvelerden, camilerden, lokallerden para toplandı. İnsanlar konsoloslukların önüne yığıldı Türkiye'ye yardımda bulunmak için.

''Çok seviyorsan memleketini çık gel'' gibi aptalca sözler sarf etme!
Elli yıl önce Almanya'ya, Hollanda'ya gidenlerin İstanbul'un sosyetesinden gitmedi, Kırşehir'in Yozgat'ın, Erzurum'un vs. köyünden gitti.
Bu insanlarla yıllarca Almanlar alay etti bugün de sen ediyorsun, utan biraz!
Ama sende haklısın; sen yaralı değilsin ki bilesin


(eski bir gurbetçi olarak duygularımı dile getirdim)
Günlerden Perşembe
Mart 2017






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türk Lolita'nın kayıp hikayesi (2)

Sen beni unutamazsın

Duaya nail olmak