Ben hiç kimseye bir şey söylemedim.
Ne sitem ettim ne de kırgınlığımı belli ettim. Sadece yazdım.
Bundan sonra da hep yazacağım.
Yalın gerçek
Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Yalın gerçeklik... Ne de sıkıcıdır bilirsin. Bilirsin elbet! O yalan gerçek ki, kaç kez bu hayatta suratına şamar diye indi senin. Hayatın yalın gerçeğini en iyi sen bilirsin. Bir de beni iyi bilirsin Oğuz Ağca / 27 Nisan 2012
Sevgili anneciğim, Satırlarıma başlamadan önce selam eder ellerinden öperim. Nasılsın iyi misin anne? Biz çok iyiyiz. Biz çok rahatız burada, seni çok özledik burada. Biz burada okula gidiyoruz.Resim çektirdik sana göndereceğiz. Anne sana yine yazacağız. Yine söylüyorum sen hiç üzülme. Anne Cengiz diyor ki, ben annemi çok özledim. Hadi anne hoşçakal. Resimdeki büyük adam dedem oluyor. Buradaki annemin babasıdır. Oğuz Oğuz'un ve Cengiz'in dedesiyim ben . Kızım çocukları hiç merak etme. Pek emniyetteler. Hepinize selam ederiz. Acele cevap bekleriz. Altına imza atıyorum Oğuz'u dedesi Hoşçakalın. Kadir Akbey Pazartesi 5.10.1987
Neslihan, banyodan çıkıp mutfağa gitti. Fincanına kahve döktü. Şeker katmazdı, biraz süt döker hepsi o kadar. Kahvesini yudumlarken akşamdan sardığı sigaralardan birini yaktı. Aklına annesi geldi tekrar. ‘’Lanet olsun senin gibi anneye!’’ dedi farkında olmadan sesli bir biçimde. Neslihan henüz on üç yaşındayken Serkan diye bir erkek arkadaşı olmuştu. Nasıl olmuşsa annesinin bu durumdan haberdar olmuştu. Büyük olay çıkarmıştı. On üç yaşında bir kızın flörtünden nolurdu diye düşündü. Bunun için evde büyük fırtınalar koparmaya değer miydi? O günden sonra Neslihan diye seslenmiyordu annesi kendisine. Kız Orospu diye çağırıyordu sürekli. Neslihan bu aşağılanmayı hazmedemiyordu. Odasına çekilip yorganın altında saatlerce ağladığı oluyordu. Bir anne nasıl bu kadar acımasız olabilir diye düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Neslihan doğuştan esmer tenliydi. Annesi, bu baba tarafına çekmiş diye dışlıyordu adeta onu. Oysa ablası Gülhan öyle miydi? O annesinin beyaz tenli meleği
Sevgili Anneciğim, Uzun zamandır mektup yazamadığım için özür dilerim., derslerimize çalışıyorduk. Ayrıca babam bizi sünnet ettirdi. Kısa bir tatilden sonra okulumuza başladık. Anneciğim seni çok özledik. Oğlun Cengiz Kıymetli Anneciğim, Türkiye'de en çok istediğim topa gitmekti, burada gidiyorum. Sınıfımda çalışkanlardan biriyim. Burada bizi merak etme, durumumuz çok iyi. Tek düşüncemiz sensin.Allah izin verirse altıncı ayın sonlarına doğru oradayız. Oğuz 08.05.1989
Yorumlar
Yorum Gönder